2014 yılının ilk ayında yaptığımız ziyaretin ağzımızdaki tadı geçmeden yeni bir yolculuğa başlıyoruz. Eskiden bir veya üç ay gibi aralıklarla ziyaret ettiğim şehir ile ilişkimiz bir süre bozuldu (Bu bozulmada Konya faktörü önemli!) yine eski düzene dönüyoruz. Rabbimiz bilir, belki de İstanbul beni tamamen esir alacak!
Gebze’de yapılacak bir etkinliğe gidiyor olsam da asıl hedef İstanbul. İnşallah pazar öğle vakti bulutlar üzerinden süzülerek anadolu yakasına ineceğim. Kendimi hemen eski İstanbul’a atıp 24 saat gibi sınırlı zamanı en iyi şekilde değerlendireceğim. Etkinlik sonrası cumartesi akşamından pazar sabaha kadar yine İstanbul ile vedalaşacak 15 saat civarı vaktim var.
İstanbul için her zaman genel ve değişmez rotam var: http://kainatamektup.com/index.php/2011/08/istanbul-nasil-gezilir-rotamiz-medeniyet/ İstanbul’un en az yetmiş beş külliyesi olduğu düşünülürse her ziyarette rota biraz daha uzuyor. Var olan iyi adamlar defterimize her ziyarette yeni adamlar katılması ziyareti daha da anlamlı kılıyor.
İyi adam yakalama radarları açık olmalı.
karşılaşmak,
birbirine açılmak,
muhabbet,
beraber yol yürümek…
uzun ve zor yolculuk.
karşımıza iyi adamlar çıkaran Rabbimize hamd olsun.
Seyyahlık da eğitim alınması gereken bir meslektir: SEYYAHLIKTA ÖĞRENİLEN MESLEKTİR
İnşaallah her yolculuğumuz cümlemiz için rahmet ve arınma vesilesi olur.
birlik,
beraberlik,
basiret,
bereket,
duasıyla.
Bir önceki yolculuktan notlar:
Bismillah
Bulutların üzerinde iki saat uctuk. Bulutlar müsade ettikçe güzel ülkemizin karlı dağlarını,ovalarını temaşa ederek İstanbul’a geldik. Kara yolculuklarında şehrin dışına çıktığımızda ne kadar dar bir alana sıkıştığımızı anlıyoruz; uçaktan kuş bakışı bakıldığında ne kadar daraldığımız daha iyi anlaşılıyor. Üç adım ilerimizde hayat bizi bekliyor. Ülke kaynakları herkese yeter. Bu kaynaklar doğru yönetildiğinde inanıyorum ki daha refah ve ferah hayat yaşayacağız.
Kısa fakat bereketli bir İstanbul ziyaretinden sonra sabah saatlerinde evimize döndük.
Evini kendi evimiz gibi hissettiğimiz işten artan tüm vakitlerini bize ayıran Ali Riza kardeşimize teşekkürler.
Cuma günü yeni tanışmalarla zenginleşen bir zaman dilimine mihmandarlık yapan İskender Gümüş kardeşimize teşekkürler.
C.tesi günü Eyüp Sultan haziresinden başlayarak tek tek taşların hikayesini ve gözyaşını bize anlatan Eyüp Dostu Ağabeyimiz Nidayi Sevim’e teşekkürler. O bu yolculuğu yazarak tarihe armağan etti. Eyüp Sultan muhiti nasıl gezilir?
Afyondan gelerek programa iştirak eden ufuk açıcı soruları ve muhabbetiyle vakti bereketlendiren Baris Ince kardeşimize teşekkürler.
Tüm programda bizimle birlikte olan Selman Maltaş kardeşimize teşekkürler.
C.tesi Eyüp programına katılarak muhabbetimize değer katan Cengiz Yalçınkaya ve Enes kardeşlerimize teşekkürler.
Her zaman görüşmekten haz duyduğum yirmi yıllık dostum asker arkadaşım Ergüzel’e teşekürler.
Pazar günü yoldan geldiği halde dinlenmek yerine muhabbete iştirak eden değerli ahimiz Süleyman Demir’e teşekkürler.
Pazar günü trafik yoğunluğuna rağmen yine muhabbete yeni bir heyecan katan on beş yıllık radyo dostu İbrahim Paşalı’ya teşekkürler.
Görüşmek isteyip de gelemeyenlere teşekkürler.
Kainatın Sahibine ve İstanbul’a hizmet edenlere, gözümüzü ve ruhumuzu dinlendirecek eserler bırakanlara, teşekkürler.