Bu ramazan ayında, her zaman olduğu gibi planlayabilseydim, son on gün itikâf için Konya’ya giderdim. Bu yıl Kastamonu’da Pirimiz Şaban-ı Veli Hazretleri makamında firsat bulduğum kadar itikâfa girdim.
Dostlara hatırlatalım en güzeli bu dünyanın kirinden on günlüğüne Allah’ın mescidine sığınmak ,buna fırsatı olmayanlar o havayı biraz olsun hissedebilmek için birkaç günlük itikâfa girebilir. İtikaf için birkaç gün bile fırsat bulamayanlar en azından son on gün namaz için mescide girdiklerinde itikâfa niyet etsinler.
Bu itikaf döneminin en önemli kazanımı sosyal medya orucu oldu. On gün twitter, watsap, instagram hesaplarımı dondurdum. Bundan böyle pazartesi ve perşembe günleri bu oruca devam edeceğim , belki bir zaman sonra tamamen kapatırım. Facebook adresini kapattık ve hiç aramıyorum. Bir süre bırakmayı başardığımız şeyleri hayatımızdan çıkarmak daha kolay. Belki de orucun bize kazandırmak istediği şey yemeden başlayarak tüm alışkanlıkları bırakabileceğimizi öğretmektir. Dünyada terk etmeyi öğrenmek farkındalığın başlangıcı. Tutkularından, alışkanlıklarından vazgeçmek; özgürlüğe adım atmaktır.
Kainata mektup bir süredir sakin duruyordu. Artık yazılarımı kendi sitemden paylaşacağım. Zaten uzun yazılar okunmuyor. İnce işlere ayıracak vakit yok. Kısa kısa mektuplar bırakarak yola devam edelim.
Görelim mevlam neyler, ne eylerse güzel eyler.