Konya’dan Cizre’ye heybemizde gelen hediye kitabımız: “Rahmet İzleri” 20 konuda kırk hadis kitabı (rahmetizleri@hotmail.com bu mail adresinden veya 0 332 3424855 nolu telefondan kitap istenebilir.)
Bizi her daim kitapla buluşturan Sır Hocamıza teşekkür ediyoruz.
Eğitimi ilim bahsi ile açtık. Açılışını yaptığımız dönemi Rabbimiz ümmetin evlatları için hayırlı ve bereketli kılsın. Amin.
Rahmet İzleri, İlim
1. Ebû Hureyre (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“İki özellik vardır ki; bunlar münafıkta bir araya gelmez:
1. Ahlak güzelliği, 2. Dini anlama kabiliyeti.”Tirmizî, İlim, 19 (2684).
2. Enes b. Mâlik (r)’ten rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“İlim talep etmek, her Müslümana farzdır.”İbn Mâce, Mukaddime, 17 (224).
3. Sahbere (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Her kim ilim tahsil ederse, geçmişteki günahlarına keffâret olur.”Tirmizî, İlim, 2 (2786).
4. Ebû Hureyre (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Hayırlı bir şeyi öğrenmek veya öğretmekten başka hiçbir maksadı
olmayarak benim mescidime gelen kimse, Allah yolunda savaşan
mücahid gibidir. Bundan başka bir niyetle gelen kimse de başkasına ait
eşyaya bakarak gönül eğlendiren kimse gibidir.”İbn Mâce, Mukaddime, 17 (227).
5. Ebû Umâme el-Bâhilî (r)’den rivayet edildiğine göre:
Rasûlullah (s)’a biri âbid/ilimsiz ibadet eden diğeri âlim iki kişiden
bahsedildi ve bunun üzerine Rasûlullah (s):
“Âlimin âbide üstünlüğü, benim, sizden (ilim ve ibadet yönüyle) en
basitinize olan üstünlüğüm gibidir” buyurdu. Sonra Rasûlullah (s) şöyle
buyurdular: “İnsanlara hayır (faydalı şey) öğreten kişiye Allah rahmet
eder, melekler, göklerin ve yerin halkı, yuvalarındaki karıncalar ve hatta
balıklar dahi dua edip, bağışlanmasını dilerler.”Tirmizî, İlim, 19 (2825).
Rahmet İzleri, İman
1. Ebû Hureyre (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Her doğan çocuk mutlaka yaratılış (fıtrat) üzere doğar, sonunda anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Putperest yapar. Tıpkı yeni doğan yavrunun kusursuz ve organlarının tam olması gibi. Hiç böyle bir yavrunun burnu ya da kulağı kesik, yaratılışı bozuk doğduğunu görür müsünüz?”
Sonra Ebû Hureyre (r) şu ayeti okudu; “Yüzünü Allah’ın insanları yarattığı yaratılış fıtratına döndür. Allah’ın yaratmasında asla bir değişiklik bulamazsın. İşte sağlam din de budur (Rum, 30/30).”
Buhari, Cenaiz, 93.
2. Ali b. Ebû Talip (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“İman, kalben bilip tasdik etme, dil ile söyleyip ikrar etme, beden uzuvlarıyla da amel etmektir.”
İbn Mace, Mukaddime, 9.
3. Enes b. Mâlik (r)’ten rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Hiçbiriniz ben kendisine aile efradından, malından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça iman etmiş olamaz.”
Müslim, İman, 69.
4. Abdullah b. Mes’ûd (r)’dan rivayet edildiğine göre:
“İman edip inançlarına zulüm karıştırmamış olanlar, işte onlar güvenlik içindedir, doğru yolda olanlar da onlardır (En’am, 6/82).” ayeti indiği zaman bu, Allah Rasûlü (s)’nün sahabilerine ağır geldi ve ‘Ey Allah’ın Rasûlü (s), bizim hangimiz nefsine zulmetmez?’ dediler. Allah Rasûlü (s) de onlara:
“Ayetteki zulüm sizin sandığınız gibi değildir. O ancak Lokman’ın oğluna söylemiş olduğu, “Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk (Allah’a ortak koşmak) elbette büyük bir zulümdür (Lokman, 31/13).” ayetinde geçen şirktir”
buyurdu.
Müslim, İman, 197.
5. Ebû Saîd el-Hudrî (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Kim, Rab olarak Allah’ı, din olarak İslâm’ı, Peygamber olarak Muhammed (s)’i kabul edip hoşnut oldum derse cennet ona gerekli (vâcip) olur.”
Müslim, Salât, 13; Ebû Dâvûd, Salât, 36.
Rahmet İzleri, Maddi – Manevi Temizlik (1/4)
1. Ebû Mâlik el-Eş’arî (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Temizlik, imanın yarısıdır. Elhamdülillâh mizanı doldurur. Sübhânallahi
velhamdülillâh göklerle yer arasını doldurur. Namaz nurdur. Sadaka (kişinin
Müslümanlığına) delildir. Sabır aydınlıktır. Kur’ân ise senin lehine ya da aleyhine
delildir. Bütün insanlar sabahleyin çıkarlar. Kimisi, nefsini satar. Bunlardan
bir kısmı kendini ateşten kurtarır, bir kısmı da helâk eder.”Müslim, Tahâret, 1.
2. Ebû Hureyre (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Muhakkak ki, ümmetim kıyamet gününde, çokça abdest almaları sebebiyle,
yüzleri parlak, el ve ayakları bembeyaz olarak çağrılacaklardır. Bu
parlaklığı çoğaltmaya gücü yeten kimse bunu yapsın.”Buhârî, Vudû’, 3; Müslim, Tahâret, 34-35.
3. Ebû Hureyre (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Size Allah’ın günahları ne ile yok ettiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini
söyleyeyim mi?”
Ashâb: ‘Evet, Yâ Rasûlallah (s)’dediler.
“Zorluklara rağmen abdesti yerli yerince almak, sık sık mescidlere gitmek,
bir namazdan sonra diğer namazı beklemektir. İşte sizin (Allah’a) bağlılığınız
budur.” (Son cümle Peygamberimiz (s) tarafından iki defa söylendi)Müslim, Tahâret, 41.
4. Ebû Hureyre (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Eğer ümmetime zorluk vermeyeceğini bilseydim, her namaz için misvak
kullanmalarını emrederdim.”Müslim, Tahâret, 42.
5. Âişe bt. Ebûbekir (r)’den rivayet edildiğine göre:
Peygamber (s) cünüb iken, yemek veya uyumak istediği zaman abdest
alırdı.Buhârî, Gusül, 27.
Rahmet İzleri, Namaz (1/4)
1. Abdullah b. Ömer (r)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“İslâm beş temel üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına
ve Muhammed(s)’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahadet etmek,
namaz kılmak, zekât vermek, Hacca gitmek, Ramazan’da oruç tutmak.”
Buhârî, İman, 2.
2. Enes b. Mâlik (r)’ten rivayet edildiğine göre:
Bir adam Rasûlullah (s)’a sordu:
‘Allah kullarına kaç vakit namaz farz kıldı?’ Rasûlullah (s):
“Allah kullarına beş vakit namaz farz kıldı” buyurdu.
Bunun üzerine adam bunlardan ne fazla, ne de eksik yapmayacağına
dair yemin etti. Allah Rasûlü (s) şöyle buyurdu:
“Bu adam bu sözünde doğru ise (ve dediğini yaparsa) mutlaka cennete
girer.”
Nesâî, Salât, 4; Müsned, III, 267.
3. Ubâde b. Sâmit (r)’ten rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Allahu Teâlâ kullarına beş vakit namazı farz kılmıştır. Küçümsemeden
her kim bu namazları tam kılarsa Allah onu kıyamet gününde cennete
koyacağına dair kesin söz vermiş olur.
Kim de onları, hafife alarak eksik bir şekilde (Allah’ın huzuruna) gelirse,
Allah katında ona verilmiş bir söz olmaz. Dilerse onu azablandırır,
dilerse bağışlar.”
Ebû Dâvûd, Vitr, 2; Nesâî, Salât, 6.
4. Câbir b. Abdullah (r)’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Kul ile küfür arasında (yalnız) namazı terk etmek vardır.”
İbn Mâce, İkamet, 77 (1078).
5. Enes b. Mâlik (r)’ten rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s) şöyle buyurdu:
“Bana kadınlar ve güzel koku sevdirildi; ama gözümün aydınlığı namaz
oldu.”
Nesâî, İşretü’n-Nisâ, 1.