HAYATA KISA BİR MOLA: MUHABBET

Please follow and like us:

Unutulmuşluğun ortasında ve farkında olmadan da olsa hayatın kıyısında yaşıyor olduğunu görebilmek,fark edebilmek için bir ses gerekiyor bazen. Büyüyü bozacak elinden tutup kaldıracak ve seni kendine getirecek.
Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var diyorsun, evet. Ama bizi bir arada tutacak insanlara da ihtiyacımız var. Tam yargılanmayı beklerken bütün yargılardan sıyrılmış bir muhabbet her şeyin ötesindedir. Seni olduğun gibi kabul etmeyen ama seni yargılamayan kaç insan vardır ki aramızda. İşte muhabbet bu şekilde doğar. Bunun dışındakiler laf-ı güzaftır. Ben diyeyim diyalog kurma siz deyin entellektüel konuşma. Hiçbiri muhabbetin yerini tutmaz, tutamaz. Çünkü bu durum kişilerle alakalı değildir. Bir üst perdedir. Aklın kalple buluşup dilde vücut bulmasıdır.
Gündelik meşguliyetlerle yıprandığımız doğru. Önemli olan bu yıpranmışlığın bir karşılığının olması. Temsil ettiğin hayat anlayışını çevrene yansıtma çabasındayken yıpranıyorsan ne ala. Çünkü bu tip yıpranmalar kendini bir şekilde tamir eder. Anka kuşunun küllerinden doğması gibi en yıpranmış halinde iken bir filiz belirir ve canlanırsın. Rahmet kimseyi yarı yolda bırakmaz. Önemli olan Allahın sıfatlarının tecellisini üzerinde sözlerinde ve hareketlerinde barındırmandır. Bir zat ‘ sen Allah’ın yeryüzündeki halifesisin’ demişti bir zamanlar. Çok ağır bir cümleydi ve ben bunun altında ezildim. Ama doğruydu. Müslüman kendini hissettirmeli. Bunun derdiyle yıpranmak yeniden doğmaya vesiledir. Ne mutlu çevresine ışık olan, hem kendine hem de çevresine hayrı dokunanlara.

You may also like...

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial

Enjoy this blog? Please spread the word :)