Diyarbakır’dayız…
Bazı mekanlar şehri gayet iyi özetler. İlk durağımız olan Diyarbakır’da işte öyle bir mekandayız: Ulucâmi’nin hemen karşısında bulunan Hasanpaşa Hanı. Zamanın seyyahları Han için şöyle yazmışlar: “… Muazzam kârgir bir bina olan bu hanın 500 beygiri barındırabilecek yer altında iki ahırı, rengarenk demir parmaklıklarla çevrilmiş çok güzel havuzu, üç kat üzerine birçok kârgir odaları vardı…” Şimdilerde kitapçıdan, kahvaltıcıya, kafeteryadan, hediyelik eşyacıya büyük bir çarşı olmuş durumda… İnsanlar hem bir şeyler yiyor hem de muhabbet ediyorlar. Muhabbete kapı aralamak için kahvaltıcının önünde duran garsona “Kahvaltılık neyiniz var” diye sorduğumda “abi envai çeşit gahvaltımız vardır. 27 çeşiti yıkıyoruz müşterimizin önüne” cevabını aldım 🙂
Cizre
Cizre’deyiz. Büyük bilim adamı ve ârif El-Cezeri ve nice âlim, âriflerin şehri. Şehir diyorum çünkü bütün olup biten tatsızlıklara rağmen bu büyük ilim irfan üssüne ilçe demek doğru olmaz. Tv’lerin lokal terör olaylarını köpürte köpürte haber yaptığı zihnimizdeki Cizre ile yaşayan/yaşanan Cizre arasında ciddi farklar var. Taşlana gelen ağacın meyvelerini saymak isteyen Cizre’ye gitsin! Bu arada Cizre demişken Kırmızı Medrese’yi atlamamak gerek.
Kırmızı Medrese hakikaten kırmızı. Zamanın üniversitesi, rasathanesi… Branş branş ihtisas odaları, laboratuvarlar. Hem dış hem iç dünyanın izini süren büyük adamların görkemli mekanı. Zamanın muallimleri ve talebeleri yıldızların, fiziğin, kimyanın peşinde koşarken aynı zamanda çilehaneleri, mescidleri ile kendilerini de keşfe koyulmuşlar…
Midyat-Estel-Hasankeyf:
Dostum Cihad Meriç’in dediği gibi “bir minare görüp peşine düşmesek Estel’i ıskalayacak direksiyonu Midyat’a kıracaktık” Oysa Estel mimarisi ve ciddi tarih birikimi ile Midyat’ın tamamlayıcı parçalarından biri. Bu han gayet güzel restore edilmiş. İçinde müze dışında hediyelik eşya satıcıları, antikacılar bulunuyor. Avlulda çay içerken öğrendik ki buradaki esnaf can sıkıntısından birbirleri ile alışveriş ediyor. Özellikle de antikacılar. Ticari hayat bütün yavaşlığına rağmen şaşırtıcı derecede hızlı : ) Hasankeyf ise bambaşka bir yer kelimelere sığdırmak çok güç. Zamana direndiği her halinden belli. Gidilesi, görülesi…
Mardin:
Taş rengi bir şehir. Kubbeler bile taş! Lutfullah Camii, Kasımıye Medresesi, Kırklar Klisesi, Ara sokaklar, Arastalar, Bedestenler… Memleketin gidilesi, görülesi şehirlerinden başka biri.
Ahmed