İSTANBUL ve GEBZE -I-

Please follow and like us:

Bismillah,
30 Mart pazar günü yükseklerden kuş misali süzülerek İstabula’a geldik. Memleketin güzelliği yukarıdan daha net görünüyor. Uçakta ahilik,mesleki eğitim, kurumsallaşma, anadolu yönetim sistemi konu başlıklarıyla kaleme aldığım yazıları gözden geçirdim. Www.erpuzmani.com Yazılar hoşuma gitti, insan düşüncelerini toplu olarak önünde görünce gittiği yolu daha net görebiliyor ve üzerine daha çok çalışmak için şevke geliyor. Elhamdulillah.

Beş günü gebze tübitak tesislerinde eğitim olmak üzere sekiz günlük yolculuğa çıktık. Eğitimin başında ve sonunda İstanbul’a vakit ayırmayı planladım ve planın giriş kısmı gerçekleşti.

Uçaktan indikten sonra ilk işimiz Üsküdar’a gitmek oldu. Anadolu yakasının manevi sahibi Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerine selam verip yolumuza devam edelim. Selman ile burada buluştuk. Sonra çay,simit,boğaz, muhabbet… Özer de muhabbetimize katıldı. Hedefimizde süleymaniyede akşam, eyüp sultanda yatsı namazı olsa da programın bir kısmını ertesi güne bırakmak zorunda kaldık. Divan yolundan fatih güzeldi. Medrese,atpazarı,somuncubaba çayhanesi eve ulaşana kadar soluklandığımız duraklar. Bu arada herkes merakla seçim sonuçlarını takip ediyor. Bu meraktan nasiplenmemek mümkün mü?

31 Mart pazartesi sabahı fatihte başlıyor. Fatih camisinde kuşluk namazı, caminin endamını seyrederken içtiğimiz çay, tefekkür tefekkür tefekkür… her taşın bize anlatmak istediği o kadar hatıra var ki hangisinden dinlemeye başlasak!

Avrupa yakasına adım adıp Ebu Eyup Sultan’a selam vermemek seyahati noksan bırakır. Fatih’ten otobüsle direkt olarak eyup’e ulaşmak mümkün. Sultanın huzuruna edeple yaklaşıyoruz. Yine tefekkür! ey koca sultan bize ne büyük mesaj bıraktın, o ömrünün son deminde buraya gelmekle. Adam olmak isteyene bu cümleyi düşünmek yeter. Benim gibi gaflet,tembellik ehline bu şamar yeter.

Bitlisi tepesinde haliç ve istanbul manzaralı çay ruhumuza iyi geldi.

Eyüp sultanın komşusu sevgili Nidayi abimizi burada bulamayınca tophanede iş yerinde ziyaret etmek vacip oluyor. Onu karabaş tekkesinin yanında taşları seyrederken buluyorum. Hemen 360 derece çevreyi tanıtıp başlıyor taşların beyitlerini okumaya. O sadece Eyüp’ün değil İstanbul’un aşığı, tabi ki kemahı unutmadan seviyor yarını.

Sultanahmet, çağaloğlu kitapçıları derken eminönü iskelesinden kadıköy’e geçiyoruz. Ali Rıza ve Ergüzel dostum beni karşıda bekliyor. Çay, muhabbet akşam oluyor. Şimdi eğitim için gebzeye geçme vakti.

Biraz geç varıyoruz; fakat sorunsuz tesislere gelmiş oluyoruz. Tanışma toplantısı bitmiş. Eh vaktimiz var, nasibi olanlarla tanışacağız zaten.

Konaklama görevlisine mescidi soruyorum, ne büyük ikram benim odamın yanındaymış. Müslüman namaz ile paralosını söyler ve ilk vakitte tanışır. Namaz toplaşma , muhabbetleşme mekanı. Milyonlar içinde bile müslüman ilk ezan sesinde birbirini bulur, eğer cemaate devam ederse…

Yeni aya,yeni güne sabah namazı vesilesiyle mescitte başlıyoruz.

Bu satırları mescitte yazdım. Face çalışmıyor. Sitemiz olmasa güncemiz yine defter arasında kalacaktı. Siteden paylaşımlarımız devam edecek, huzurda kalın. Amin.

You may also like...

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial

Enjoy this blog? Please spread the word :)